Bolu’da yaşanan büyük felaket, hepimizi derinden sarsan bir trajediye neden oldu. Afetler yalnızca fiziksel bir yıkım yaratmakla kalmaz, aynı zamanda bireysel ve toplumsal ruh sağlığı üzerinde kalıcı izler bırakabilir. Kayıplarımızın acısını paylaşıyorum; ailelere ve milletimize başlığı, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum.

Bundan sonrası için psikolojik dayanışmaya destek vermek üzere birkaç öneri ile sürece katkı sağlamak istiyorum.

Felaketin Psikolojik Etkileri

Yıkıcı olaylar, doğrudan veya dolaylı olarak herkesin ruh sağlığını etkileyebilir. Kayıplarımızın büyüklüğü, felaketin ardından ortaya çıkan psikolojik yükün ağırlığını daha da artırıyor. İnsanlar sevdiklerini ve güven duygusunu yitirdiğinde, söz konusu kayıpların yarattığı boşluk öngörülebilir bir gelecekte kolayca dolmayabilir. Şu anda yaşanan en yaygın hisler arasında şok, korku, çaresizlik, suçluluk, öfke ve derin bir yas duygusu bulunuyor olabilir.

Bu ağır süreçte toplum olarak yas tutmak, acımızı ifade etmek ve olumsuz duyguların normal olduğunu kabul etmek, iyileşme yolunda atılacak ilk adım olabilir. Ancak bunu yaparken bireysel ve toplumsal dayanıklılılığı artırmaya yönelik adımları da göz ardı etmemekte fayda var.

Psikolojik İlkyardım Önerileri

Felaket sonrasında ilk günlerde, kayıp yaşayan kişilere, ailelere ve yakınlarına destek vermek toplumsal iyileşme sürecini hızlandırabilir. Klinik Psikolog olarak aşağıdaki önerilerin, hem bireylerin hem de toplumumuzun zorlu dönemi daha güçlü bir şekilde atlatmasına yardımcı olacağına inanıyorum:

1. Güvende Olduğunuzu Hatırlayın ve Hatırlatın

Felaketin ardından güvende olduğunuz bir alan oluşturun ve çevrenizdekilerle paylaşın. Güvenlik, iyileşme sürecinin temel taşıdır.

2. Duygularınızı İfade Edin

Şok, korku, öfke, kaygı gibi duyguları bastırmak yerine, eğer istiyorsanız onları ifade etmeye çalışın. Duygularınızı paylaşmak, travmanın üzerinizdeki etkisini hafifletebilir.

3. Çocuklara ve Gençlere Özel Dikkat Gösterin

Çocuklar yaşananları anlamlandıramayabilir ve süreçte daha kırılgan olabilirler. Onlara basit bir şekilde ve anlaşılır bir ifade ile ve korkutmadan, makul açıklamalar yapın ve güven ortamını pekiştirin. Çocuklar güvende olduklarını bildiklerinde, kaygıları ve korkuları hafifleyebilir.

4. Destek Gruplarına Katılın

Toplumsal dayanışma, psikolojik iyileşmede kilit rol oynar. Komşularınızla, arkadaşlarınızla ve aile bireylerinizle bir araya gelerek dayanışma ortamları oluşturun. Yalnız olmadığınızı bilmek, ruhsal dengeyi korumaya yardımcı olur.

5. Makul Rutine Dönmeye Çalışın

Felaket sonrası hayatın normale dönmesi zaman alır, ancak makul bir süre sonra, etkisi olmayacağını da düşünseniz bile ufak rutinler oluşturmak bu zorlu dönemde size daha iyi etki edebilir.

6. Profesyonel Yardımdan Çekinmeyin

Travma belirtilerinin (uykusuzluk, aşırı kaygı, korku, öfke patlamaları, kopma, donma) devam etmesi durumunda Klinik psikologlar ve psikiyatristlerden destek alın.

Bolu’da yaşanan büyük felaket nedeniyle hepimiz çok üzgünüz ve toplumsal olarak dayanışmak durumundayız. Şimdi kayıp yaşayanlara, felakate bir şekilde maruz kalanlara ve doğrudan olmasa bile dolaylı şekilde travmatize olanlara olanlara akıl vermeden, tavsiyede bulunmadan, sözlerini kesmeden, dinleyerek, şefkatle güven vererek yanlarında olarak destek verme zamanı…

Saygılarımla

Emrah Yolaç, Klinik Psikolog